Grip misiniz, Soğuk Algınlığı mı?
Girp ve soğuk algınlığı birbirine çok benzer hastalıklardır. Özellikle şu kış günlerinde soğuk algınlığı olan yada grip olanların sayısı büyük oranda artmıştır. Peki siz grip mi oldunuz yoksa soğuk algınlığı mı?
Grip ve soğuk algınlığı farklı hastalıklar olmalarına rağmen çok sık karıştırılmaktadır. Soğuk algınlığı ve grip arasındaki en önemli fark, görece hafif seyreden soğuk algınlığında yüksek ateş ve genel durum bozukluğunun görülmemesi, buna karşın, gripte yüksek ateş, genel durum bozukluğu ve tabloya ikincil bakteriyel enfeksiyonların eklenebilmesidir. Burun tıkanıklığı, burun akıntısı, boğazda yanma hissi ve öksürük ile başlayan soğuk algınlığı, destekleyici tedavi ile genellikle birkaç gün içinde iyileşir. Grip ve soğuk algınlığının nasıl ayırt edilmesi gerektiği ve tedavi seçenekleri konularındaki sorularımızı Alman hastanesi Kulak Burun Boğaz uzmanlarından Op. Dr. Yalçın Varnalı yanıtladı.
Grip nedir?
Grip, influenza adı verilen bir virus tarafından meydana getirilen, 39° C ve üzerinde ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtiler ile başlayan bir enfeksiyon hastalığıdır. Tabloya boğaz ağrısı, burun akıntısı, hapşırma, gözlerde akma ve kanlanma gibi belirtiler de eklenebilir. Bazı vakalarda karın ağrısı, bulantı, kusma görülebilir. Belirtiler yaklaşık bir hafta içinde kaybolmasına rağmen, halsizlik 2 hafta daha sürebilir.
Kişi kendisinde grip mi yoksa soğuk algınlığı mı olduğunu nasıl anlar?
Bilinen yerel bir salgında, baş gösteren bulgulardan hareketle, grip tanısı koymak kolaydır.
Grip bulguları:
• Hızla başlayan ateş veya titreme,
• Öksürük,
• Kas ağrıları,
• Baş ağrısı,
• Boğaz ağrısı,
• Burun tıkanıklığı/akıntısı,
• Yorgunluk/halsizlik ve kırgınlık
Soğuk algınlığı bulguları:
• Burun tıkanıklığı/akıntısı,
• Boğazda dolgunluk hissi ve ağrı
• Kuru öksürük
• Halsizlik
Grip nasıl bulaşır?
Grip, öksürük veya hapşırma yolu ile yayılan virüs yüklü su damlacıkları ile taşınan çok bulaşıcı bir hastalıktır. Vücuda giren virüs partikülleri alt ve üst solunum yollarına yerleşerek hızla çoğalır. Kuluçka devresi 1-3 gündür. Bu devrede enfekte olmuş insanlar bilmeden başkalarına virüsü bulaştırabilirler. Enfeksiyondan 1-2 gün sonra, viral çoğalmanın en hızlı olduğu dönemde aniden ateş/titreme, baş ağrısı, kas ağrısı, kırıklık veya öksürük gibi yakınmalar ortaya çıkar. Enfekte kişi bulguların ortaya çıkmasından sonra 4-6 gün daha virüsü yaymaya devam edebilir. Solunum yollarında çoğalan virüs bütün vücudu etkileyerek orta kulak, iskelet kası, kalp, karaciğer, kan ve merkezi sinir sistemine ulaşabilir.
Kimler risk altındadır?
Sağlıklı insanlarda ortalama bir haftada geçmesine rağmen, özellikle çocuklarda, yaşlılarda, vücut direncini düşüren kalp hastalığı, akciğer hastalığı, böbrek hastalığı, şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olan kişilerde çok daha ağır seyrederek ölümle sonuçlanabilecek hastalıklara yol açabilir. Bu grupta bulunan hastalara “yüksek risk grubundaki kişiler” denir.
Gribin komplikasyonları nelerdir?
Grip potansiyel olarak ölümcül komplikasyonlara neden olabilir. Tipik komplikasyonlar arasında tüm solunum yollarının (burun, sinüsler, boğaz, orta kulak ve akciğerler) ikincil enfeksiyonları sayılabilir. Özellikle zatürre (pnömoni), sıklıkla gribal enfeksiyonla ilişkilendirilir ve griple bağlantılı ölümlerin en sık görülen nedenidir. Diğer ciddi komplikasyonlar arasında bronşit, sinüzit, orta kulak iltihabı, astım alevlenmeleri ve kronik tıkayıcı akciğer hastalıkları bulunur. Ayrıca, kasları, kalbi ve beyini etkileyen ciddi sorunlar da ortaya çıkabilir.
Gribi önlemek mümkün müdür?
Grip ve soğuk algınlığından korunmak için bağışıklık sistemini güçlendirmek önem taşır. Düzenli uyku, dengeli beslenme ve sigaradan uzak durmak bağışıklık sisteminin güçlü kalmasında önemlidir. Bol sıvı alımı, C vitamini ve çinko gibi antioksidanlardan ve minerallerden zengin olan meyve sularını tüketmek korunmada önemlidir. Ayrıca, öksüren ve hapşıran kişilerden uzak durmak ve sık sık elleri yıkamak da etkili yöntemlerdir.Grip günümüzde aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Gelişmiş ülkeler grip aşısını genellikle programlarına almış ve vatandaşlarına ücretsiz olarak sunmaktadır. Ülkemizde grip aşısı rutin olarak yapılmamaktadır, ancak aşı özellikle risk altındaki gruplara önerilmektedir.
Çocuklar gribe karşı aşılanabilir mi?
Grip aşısı 6 ay ile 3 yaş arasındaki çocuklara yarım doz, 3 yaş üstüne ise tam doz olarak uygulanır. 8 yaş altındaki çocuklara ilk kez uygulanacağı zaman bir ay ara ile iki doz şeklinde yapılması önerilmektedir. Takip eden senelerde tek doz uygulanması yeterlidir. 8 yaşından büyük çocuklara ve erişkinlere ise tek doz şeklinde yapılması önerilmektedir.
Grip aşısı güvenli midir?
Grip aşısı inaktif (ölü) bir aşıdır, bu nedenle aşıya bağlı grip gelişme riski yoktur. Ancak, aşı tavuk yumurtasında hazırlandığından, yumurta alerjisi olanlara, aşının içeriğine alerjisi bulunanlara, Guillain-Barré Sendromu adı verilen nörolojik bir hastalığı olanlara ve 6 aydan küçük bebeklere uygulanmamalıdır. Ateşli bir hastalık geçirmekte olanların, aşıyı hastalıkları düzelene kadar ertelemesi önerilmektedir.
Aşıya bağlı olarak, aşı yapılan bölgede ağrı, kızarıklık ya da şişme, kas ağrıları, kırgınlık hissi ve hafif ateş gibi yan etkiler görülebilir.
Aşının tam teşekküllü sağlık merkezlerinde veya hekim kontrolünde yapılması önerilir. Grip aşısı +2 ila +8 derece arasında buzdolabında saklanmalı ve kesinlikle dondurulmamalıdır.
Grip aşısı ne zaman yapılmalıdır?
Grip aşısının uygulanması için en uygun zamanlar Eylül-Ekim-Kasım aylarıdır. Ancak salgınlar Mart-Nisan aylarına kadar devam edebildiği için hastalığı geçirmedikçe ve aşı bulunabildiği sürece Ocak-Şubat ayları ve sonrasında da aşı uygulanabilmektedir. Grip aşısından sonra kesin koruyuculuğun başlaması için en az 10-14 günlük bir süre gerekir.
Her yıl grip aşısı olunmalı mıdır?
Gribe neden olan çok sayıda virüs türü olduğu için, tamamen koruyucu olan çok etkili bir aşı henüz geliştirilememiştir. Sürekli yeni grip virüsleri meydana geldiği için her sene en yaygın olması beklenen virüs tipleri için aşı geliştirilir. Bu nedenle aşının koruyuculuğu en fazla %80’e ulaşır ve bulaştığı takdirde hastalığın daha hafif geçirilmesini sağlar. Sonuç olarak, grip aşısının her yıl yenilenmesi önerilmektedir.
Halkı bilinçlendirmek adına bu aşıyı ücretsiz olarak sağlık kuruluşlarından temin etmek mümkün müdür, nasıl?
Grip aşısı ülkemizde aşı takviminde bulunmadığından, sağlık kuruluşlarından ücretsiz olarak temin edilmesi mümkün değildir. Aşı uygulamasının önerildiği risk grupları şu şekilde sıralanabilir.
1) Gribin yaşamsal risk oluşturduğu ve tıbbi açıdan mutlaka aşılanması önerilenler:
• 65 yaşından yaşlılar
• Şeker hastaları
• Astım hastaları
• Kronik akciğer hastaları
• Kronik kalp ve damar sistemi hastaları
• Bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler (kronik kan hastalığı olanlar, kanser hastaları)
• Huzurevi, bakımevi vb ortamlarda yaşayanlar
2) İkincil risk grupları: 1. risk grubunda yer alanlarla yakın temasta olanlar ve;
• 50-64 yaş arası kişiler
• Huzur evleri ve diğer bakım kuruluşlarında kalan ve kronik tıbbi rahatsızlığı bulunanlar
• Astım dahil akciğer ve kalp damar sistemine ait kronik hastalığı bulunanlar
• Sağlık personeli
• Yukarıda belirtilen risk grupları ile aynı ortamda yaşayanlar
• Huzurevi, bakımevi ve benzeri yerlerde çalışan personel
3) Özel gruplar:
• Hamileler (4 aylıktan itibaren)
• HIV ile enfekte kişiler
• Sık seyahat edenler
•Gribin tıbbi ve ekonomik olumsuz etkilerinden korunmak isteyen kişiler (iş adamları, üretimde çalışanlar, sporcular vb)