Anne ÇocukHamilelik

Hamilelik Psikolojisi

Hamileliğin özellikle ilk 3 ayında, anne adaylarında bazı psikolojik değişiklikler ortaya çıkabilir. Bu süre hamileliğe alışma dönemidir ve anne adayı, hamileliğe uyum sağladıkça bu tür sorunlar da zamanla ortadan kalkar. Tabi ki kişinin ailesiyle ilişkisi, iş durumu, hamileliğin yaratacağı beklenti ve stresler, bu sürecin nasıl yaşanacağını etkiler.

Bazı kadınlarda yoğun kaygı yaratan hamilelik süreci, bazı kadınlarda ise öncekine göre beklenti ve kaygılarında azalmaya neden olur; kadınlara, kendine güven ve seçkinlik duygusu verebilir.

Gebelikte depresyon, aşırı alınganlıklar, aşırı uyuma isteği gibi şikayetler sıkça rastlanır. Doğum korkusu yaşayan kadınların kendini kontrol edememe, beden ve duygusal denetimle ilgili kaygılarının olduğu görülebilir.

Bunlar dışında hamileliğin son haftalarında da bazı huzursuzluklar baş gösterebilir. Yaklaşan doğumla ilgili endişeler, doğum sonrası anne olmanın getirdiği tedirginlikler, bekleyen maddi ve manevi yükümlülükler bu huzursuzlukların ana kaynağıdır. Kişi sinirli, heyecanlı olabilir, uyku problemleri ortaya çıkabilir.

Eşin desteği, daha sıkıntılı durumlarda ise profesyonel psikolojik destek gereklidir. Eşin de katılımı ile yapılan gevşeme çalışmaları, doğum ve sonrası konusunda bilgilendirme, kişinin kendi denetimini sağlayabileceği duygusunu artırırken, korku ve kaygıyı azaltır.

Bu şikayetler pek çok anne adayında ortaya çıkan durumlardır ve geçicidirler; endişe edilmemelidir.

Doğum Sonrası Depresyon
Doğum sonrası depresyon, annelerin yüzde 50’sinde ilk hafta içinde görülür, çoğu kadında 48 saat sürer. Bazı vakalarda ise psikiyatrik tedaviye ihtiyaç duyulacak kadar yoğun görülebilir.

Loğusalık depresyonu görülme sıklığı yüzde 17’lerdedir. Annenin yaşına, sosyal statüsüne ya da eğitim durumuna bağlı değildir. Depresyonun ana nedeni; östrojen ve progesteron düzeyindeki ani düşmedir. Genellikle ikinci kez anne olanlarda daha sık görülür.

hamile depresyonGebelikte olduğu gibi odak noktası olmaktan geri düşme, evde bekleyen çocuğa ait sorumluluklar, hastanede yatmanın yarattığı kontrol kaybı, uyku bozukluğu, bitkinlik, hayal kırıklığı, aşırı yüklenme, yetersizlik hissi, görüntüden hoşnutsuzluk, bebeği kıskanma duygusu loğusalık depresyonunu tetikleyen faktörlerdir.

Depresyondaki annenin hayattan zevk almamaya başladığını ve içe kapandığını fark eden eşin ve yakınların, anneye destek olması çok önemlidir. Loğusalık depresyonu şüphesi olan tüm durumlarda profesyonel yardıma başvurmak gereklidir.

Kaynak

İlgili Makaleler