Hipertansiyon
Türk Kardiyoloji Derneği tarafından yapılan sağlık taramaları sonucunda ülkemizde 11 milyon hipertansiyon hastası olduğu tespit edilmiştir. Bu hastaların 6 milyonu erkek iken 5 milyonu kadındır.
Hipertansiyon hastalığı oldukça sinsi seyreden ve şikayet bulgusu neredeyse olmayan bir hastalıktır. Hipertansiyon hayati organlar üzerinde telafisi çok zor ve hatta geri dönülemez tahribatlar yaratmaktadır. Bu hastalıklar içerisinde koroner kalp hastalıkları (kalp krizi enfaktüsü) kalp yetmezliği, felç, böbrek yetmezliği ve tansiyona bağlı körlük ilk sırayı almaktadır.
Yapılan bilimsel araştırmalara göre hipertansiyonun 30 -40’lı yaşlarda görülme oranı yüzde 20; 50 -60’lı yaşlardaki yetişkinlerde yüzde 50; 60’lı yaşların üzerindeki her üç erişkin insanın birinde hipertansiyon görülmektedir.
Hipertansiyon erkeklerde, kadınlardan daha sık görülse de; menopoz dönemi sonrası hipertansiyona yakalanan kadın sayısı önemli ölçüde artmaktadır.
Hipertansiyonun Nedenleri
Tansiyon hastalığının yüzde 90 -95 oranında nedeni bilinmemektedir. Buna karşın, hipertansiyonun ana nedenleri arasında kalıtımsal etkiler (ailesinde hipertansiyon olan bir kişinin hipertansiyon olma olasılığı yüzde 60’tır) ile tuz hassasiyeti, fazla alkol tüketimi, hareketsiz bir yaşam, şişmanlık, gibi nedenler sayılabilir.
Hipertansiyonun Belirtileri
Hipertansiyon hastaları doktorlara en fazla, sabahları enseye vuran lokal baş ağrısı, ensede tutukluk, baş dönmesi, mide bulantısı, kulak içinde uğultu, burun kanaması, yaptığı işe kendisini verememe -konsantrasyon bozukluğu- gibi nedenlerle başvurmaktadır. Bunlar aynı zamanda hipertansiyonun ana belirtileridir.
Risk Grubu
Hipertansiyon günümüzün en ciddi ve üzerinde durulması gereken hastalıklarından bir tanesidir. 55 yaş ve üzerindeki erkekler ile 65 yaş üzerindeki kadınlar risk grubunun başında gelmektedirler. Kolestrolün yüksek olması, sigara içmek, şeker hastalığı, şişmanlık, stres, hareketsiz yaşam hipertansiyona yakalanma riskini arttırmaktadır.
Tedavileri
İnsan yaşamında ve organizmasında telafi edilmeyecek hasarlara neden olan hipertansiyon tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Hipertansiyon tedavisi ilaçlı tedavi ve ilaçsız tedavi olarak ikiye ayrılır.
İlaçsız tedavide hasta yaşam tarzını, beslenme alışkanlıklarını değiştirir. Hipertansiyon hastaları eğer sigara kullanıyorlarsa; bunu mutlaka bırakmaları gerekmektedir. Sigara kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini artırdığı gibi içilen her sigaradan sonra kan basıncında önemli bir artış meydana gelmektedir.
Şişmanlık ile kan basıncı arasında pozitif bir ilişki vardır. Şişman hastalarda, kalp damar hastalığı, şeker hastalığı ve kan yağlarının yüksekliği daha fazladır. Tansiyon hastalarının en fazla dikkat etmesi gereken besinlerin başında tuz gelmektedir. Tansiyon hastaları özellikle tuzlu yiyeceklerden kaçınmalıdırlar. Dikkat edilmesi gereken tuzlu yiyecekler arasında salça, domates suyu, cips, turşu, soda, sardalye, ton balığı, tuzlu çerezler, peynirler, tütsülenmiş etler gelmektedir. Hipertansiyonu olan kişiler alkol tüketimini azaltılmalıdırlar. Günlük tüketilen taze sebze ve meyve miktarı arttırılmalıdır. Hipertansiyondan korunmanın diğer bir yolu da günlük stresten uzak durmaktır.