Hergün İçilen Kahve Zararlı mı? Yararlı mı?
Çoğumuzun hayatında artık vazgeçilmez bir yeri olan kahve dünya üzerinde de en çok tüketilen içeceklerin başında geliyor. Peki her gün içtiğimiz ve pek çok çeşidi bulunan bu içeceğin vücudumuz üzerinde ne gibi etkileri bulunuyor?
1-Kanser ve diğer pek çok hastalığa yakalanma riskini azaltabilir
Etiyopya’da ortaya çıktığı söylenen kahve bitkisinin keşfi bilim dünyasında da önemli ilerlemelerin öncülerinden biri oldu desek pek de abartmış olmayız aslında. Community Coffee adlı kahve üreticisi firmanın diyetisyenlerinden Beth Witherspoon’a göre orta dereceli kahve tüketimi (günde 3-5 fincan) Tip-2 diyabet, Parkinson ve demans riskini azaltıyor, ayrıca yaşam süresini uzatabiliyor.
Bazı uzmanlar bu tür hastalıkları önleyebilme yeteneğinden ötürü kahveye ilaç gözüyle bakabiliyor. Demans önleme uzmanı ve kıdemli sağlık danışmanı Janet Rich Pittman da kahvenin yaşam süresinin uzamasına yardımcı olduğunu ileri sürüyor. Bununla birlikte pek çok uzman kahveden maksimum faydayı sağlamak için kafeinli ve sade çeşitlerin tercih edilmesi gerektiğini söylüyor.
2-Genel ruh halini iyileştirebilir
Hastalıkların önlenmesine sağladığı faydanın yanı sıra kahve, içerdiği kafein sayesinde beyin üzerinde de etki sahibi. Kafeinin zihinsel uyanıklık, dikkat, konsantrasyon ve daha iyi bir ruh hali de dahil olmak üzere beyin üzerinde birçok olumlu etki gösterdiği biliniyor. Olumlu yönde gelişen iyi bir ruh hali depresyonun azalmasına ve ortadan kaldırılmasına yardımcı oluyor. Harvard Halk Sağlığı Merkezi tarafından 2013 yılında yapılan bir araştırma da günde 2-3 fincan kafeinli kahve içenlerde intihar yöneliminin görülme olasılığının %45 daha az olduğunu kanıtladı. Fakat elbette ne olursa olsun günlük tüketim dozunu aşmamak gerekiyor.
3-Hafızayı güçlendirebilir
Kafeinin yukarıda da değindiğimiz uyanıklık, dikkat, konsantrasyon ve duygudurum üzerindeki olumlu etkisi çok fazla şaşırtıcı olmasa da akılda tutma yeteneğini, yani hafızayı güçlendirmesi oldukça yeni bir çalışmaya dayanıyor. Nature Neuroscience dergisinin iddiasına göre kafein anıların beyinde daha uzun süre kalmasını sağlıyor.
4-Aşırı tüketimi günlük rutini olumsuz etkileyebilir
Yukarıda saydığımız tüm olumlu özellikler ancak kahvenin doğru miktarda tüketilmesiyle mümkün. Bu miktar aşırıya kaçtığında kahve vücudunuza zarar veren bir içeceğe dönüşebiliyor. Fazla kahve tüketimi bazı kişilerde anksiyete, kalitesiz uyku ya da uykusuzluk ve kafein bağımlılığı gibi yan etkilere yol açabiliyor. Amerikan Kalp Derneği’ne göre kafein bağımlılığı olan kişiler kafein almadıkları 12-24 saat içerisinde kafein yoksunluğu yaşıyor. Kafein yoksunluğu birçok semptomla baş gösterebiliyor. En göze çarpan semptomsa baş ağrısı.
5-Kolesterol seviyesini yükseltebilir
Kolesterol seviyeniz sizi endişelendiriyorsa kahvenizin nasıl demlendiğini iki kere kontrol etmek isteyebilirsiniz. Şunu bilin ki kahvenizi yaparken French press kullandığınızda ya da espresso içmeyi tercih ettiğinizde kağıt filtre kullandığınız ya da çözünebilir kahve tercih ettiğiniz zamana kıyasla kolesterol seviyeniz daha az yükseliyor.
filtre kahve ve hazır kahveler kolesterol seviyelerini diğer demleme biçimlerine göre daha az yükseltiyor.
6-Egzersiz performansının iyileşmesine yardımcı olur
7-Kan basıncını artırabilir
Kahve seven sporcular oldukça şanslı. Çünkü kahve kafein oranı sayesinde özellikle aerobik veya dayanıklılık egzersizi sırasındaki performansı olumlu etkiliyor. Hedeflenen performans artışı için önerilen kafein miktarıysa kilogram başına 2-6 miligram. Kafein ayrıca beyinde bulunan reseptörlerle reaksiyona girerek yorgunluğa neden olan kısımları baskılıyor. Bu ise yorgunluk ve ağrı hissinin azalmasına destek oluyor. Kafein konsantrasyonu artırma özelliğiyle de antrenmanların daha başarılı geçmesini sağlıyor.
Son olarak kahvenin olası olumsuz etkilerinden biri de kan basıncında artışa neden olabilmesi. Bu artışın kısa ve geçici olduğunu, uzun vadede olumsuz bir etki yaratmadığını söylemeliyiz. Bunun yanı sıra kahve uzun vadede kan damarlarının sertleşmesine yol açabiliyor.